-
サマリー
あらすじ・解説
AMR BİN ÂS (radıyallahü anh) Eshâb-ı kiramın büyüklerinden. Arabistan’da yetişen dört dâhiden biri ve büyük kumandan. Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin dünyâyı teşrîfinden bir kaç sene sonra Mekke’de doğdu. 664 (H. 43) yılında Mısır’da vefat etti. Hazret-i Amr bin Âs’ın mensûb olduğu Benî Sehm kabîlesi, İslâmiyet’ten önceki câhiliyye devrinde, Kureyş’in ileri gelen ailelerinden idi. Önceleri kabîlesine uyarak, İslâm aleyhinde çalışan Amr bin As, İslâmiyet’i kabul ettikten sonra, eski hatâlarına çok pişman oldu. İslâm’a hizmet etmeyi, müşriklere karşı savaşmayı şiddetle arzu etti. Böylece İslâm dîninin yiğit bir mücâhidi oldu. Amr bin As, şöyle anlatır: “Yâ Resûlallah! Sağ elinizi açınız da, size bî’at edeyim” dedim. Server-i âlem elini açınca, ben elimi çektim. “Yâ Amr! Sana ne oldu?” buyurduklarında; “Bî’at için şart koşmak istiyorum” dedim. Şartımı sordular. “Yâ Resûlallah! Ben geçmişte olan günahlarım bağışlanmak şartıyla size bî’at edeceğim” dedim. Gelecek günahlarım için mağfiret taleb etmek aklıma gelmedi. Bunun üzerine Fahr-i âlem sallallahü aleyhi ve sellem; “Ey Amr! Bî’at et! Hiç şüphesiz ki, müslüman olmakla, İslâmiyet’ten önce yapılanların hesabı sorulmaz.” buyurdu. İnsanlardan hiç biri bana, Resûl-i ekremden daha sevgili ve O’ndan daha yüce olmamıştır. Vallahi, müslüman olduktan sonra önemli işlerde Server-i âlem beni ve Hâlid bin Velîd’i diğer Eshâbından ayırmadı.” Amr bin As, Mekke’nin fethinden önce îmâna gelenlerin şerefine ve yüksek derecesine kavuştu. Resûlullah ( aleyhisselâm ) Âmr İbn-i Âs için buyurdular ki: “Amr İbn-i Âs, Kureyş’in sâlihlerindendir.” “Allahım, Amr İbn-i Âs’a rahmet et. Zira o hem seni seviyor, hem de Resûlünü”, “İyi kimseye malın iyisi ne güzel yakışır.” Amr İbn-i Âs anlatır: Resûlullah bana: “Elbiseni giy, silâhını kuşan ve bana, gel” diye haber gönderdi. Gittiğimde “Seni asker üzerine göndermek isterim. Allah sana selâmet ve ganîmet versin ve çok sâlih mal ile dön” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü ben mal para için değil, İslâm’a olan rağbet ve arzumdan müslüman oldum, dedim. “Ey Amr, sâlih mal, sâlih kimsede ne güzeldir” buyurdu.